18 Ocak 2013 Cuma

Taşkın abi

Çevremde benden bi adım ötede olan çok insan olmuştur hayatım boyunca. Kimi zaman da idollerim olmuştur tabii. Bazen bu idol aileden biri, bazen akrabalardan biri, bazen de çevreden biri olmuştur. Size şimdi çocukluk idollerimden biri olan Taşkın abiden bahsetmek istiyorum.

“Atlama abijim sakin ol ame ya”

Ahahahahaha çok komikmiş Taşkın abi ya, nerden buluyosun böyle şeyleri?

“Şimdi size Kötü Kedi Şerafettin’i okucam”

Hadi hadi oku çabuk Taşkın abi.

Tam olarak tarih veremicem ama ilkokul çağlarındaydık işte. O yaşlarda neler yapardık? Sokak oyunları, kavga etmeler, ağaca dalmalar falan… İşte bizi o dönemde diğer çocuklardan farklı kılan şey Taşkın abiydi. Okulun bahçesinde toplanırdık akşamüstü. Bazen birimiz oyundan sıkıldığında “Taşkın abi bize karikatür okusana ya.” derdi ve ardından onu desteklerdi herkes “Evet abi yaaa, hadi abi yaaa, al evden gel hadi yaaa” Taşkın abi ısrarlara dayanamaz ve evinden dergi almaya giderdi. Şimdi dergiyi de sadece “dergi” olarak kullanmak istemiyorum, çünkü o dönem dergi denince akla farklı şeyler gelebiliyordu ama çocuktuk lan. Bizden 3 yaş büyük Taşkın abi dergisiyle geldiğinde herkes etrafına toplanırdı. Ona en yakın olmak esprilere en çok gülmeyi gerektiriyordu ya da küfürlere. İşte Taşkın abi sayesinde öğrenmiştim Robinson Crusoe ve Cuma’yı, Kötü Kedi Şerafettin’i. O zaman öğrenmiştim Leman’ı, Lemanyak’ı.

Şimdi düşünüyorum da Taşkın abi entelektüelliğin simgesiymiş bizim için. Bir gün evine gittiğimde onun mizah dergisi koleksiyonunu gördüğümde ağzım açık kalmıştı mesela. Sadece mizah dergileri değil bilim dergileri falan da okurdu. Hatta bir keresinde Taşkın abiye nasıl özenmişsem gidip mizah dergisi almıştım. Hiç unutmam adı “Hoşaf”tı. İşte eve geldim okucam onu. Bi açtım içini çıplak kadınlar falan var. Yo yo porno dergi değil. Şu “ara beni, ulaş bana” tarzı 0900’lü reklamlar. Nasıl korkmuştum annem, babam görecek diye. Bunu napayım nereye saklayım diye düşünürken aklıma evin çatısı gelmişti. Çünkü çöpe atmak istemiyordum ama kimsenin görmesini de istemiyordum. Bi kiremiti kaldırıp altına sokmuştum dergiyi. Yine Taşkın abi olamamıştım.

Acaba napıyor şimdilerde Taşkın abi. Facebook’a adını yazıyorum belki bir ortak arkadaştan bulurum diye ama sonuçsuz. Belki Twitter’da yazıyodur bir şeyler. Eğer bu yazıyı okuyanlardan Taşkın adında bir tanıdığı olan varsa bana ulaşsın. Kardeşinin adı Kerem. Ha bu arada dergiyi kiremitin altına saklamıştım ya ben. Orada unutmuşum onu. 3-4 sene sonra çatıyı aktarmaya gelen işçiler bulmuştu ve bana vermişlerdi. Nasıl utanmıştım lan. Hemen çöpe atmıştım bu sefer.

2 yorum:

  1. blogunuzu çok beğendim takip listeme ekledim
    benim sayfamı da takip eder misiniz ?

    http://uydurukgunluk.blogspot.com :)

    YanıtlaSil
  2. ya yazılarınız gerçekten harika blogunuzu takibe aldım inş siz de beni eklersiniz listenize bu arada blog sayfanız blogger da kapalı görünüyo google a yazdım ordan buldum sayfayı

    YanıtlaSil