16 Haziran 2011 Perşembe

Blogum




















İnternet'te kendimi evimde hissettiğim tek yer burası. Blogspot. Yazdıklarım ciddi çünkü burada. Yaşanmış ya da yaşanması mümkün olan şeyler. Gerçek olan ya da gerçek olabilecek şeyler. Twitter'da da yazıyoruz ama çoğu zaman komik olacağız diye saçmalıyoruz. Burada tek başınasın.Burda kankalar, kardeşler yok. DM yok. RT yok. Yazılanlar okunuyor büyük ihtimalle ama yorum yapan pek yok. Bu da insanı rahatlatıyor bence sanılanın aksine. Buradan uzun bir süre ayrı kaldım. Şimdilerde yeniden burdayım. Hatta sık sık burdayım. Hatta pek pek burdayım.

Yeri gelmemişken bir iki şey söyleyeyim... Kütüphaneler çok güzel yerler dostlar. Gidin bir bakın. Cidden çok güzel yerler. Ders çalışmayın, kitap okumayın isterseniz ama gidin bir kokusunu alın. Sonra tekerleklibavul dediydi dersiniz. Geç tanıştım ben kütüphanelerle. İlk kez sebepsiz yere bir kütüphaneye gittiğimde Nazım Hikmet'in kitabını bitirdim. Bütün şiirlerini art arda okudum. Nazım Hikmet'i sevdim ben kütüphanelerde. Bugünlerde ders çalışmak bahanesiyle gidiyorum her gün. Oturup odama kapanıp da çalışabilirdim ama aldım bir kere kütüphanelerin tadını. İşte böyle, bu yazdıklarımı da neden yazdım bilmiyorum ama yazasım geldi amk. Takmayın kafanıza... Burdayım bundan sonra... Ha bir de yazıyı okuduysan sağ üstteki "İzle"ye de basarsın artık...

1 yorum:

  1. bu yazdıklarına kesinlikle katılıyorum.blog insanın içinden bazı şeyleri alıyo(bana göre bunlar huzursuzluk veren şeyler) yerine güzel tatlı bi serinlik koyuyo...kütüphaneler bnm için çok güzel mekanlardır..içim açılır orada

    YanıtlaSil